Hacettepe Üniversitesi İngilizce İktisat




Hayat, çocukken ileride ne olacağını hayal etmekle şekilleniyor bizim için. 5 yaşından beri Doktor olmak isteyen bir çocuğa, "ilerde çok değişecek meslek isteği. Öğretmen olmak ister Avukat olmak ister değişir." dediklerinde "Asla! Ben doktor olmak istiyorum" cevabını alırsınız. İşte ben de bahsi geçen çocuklardan biriydim ta ki lise son sınıfa kadar. İlköğretim ve lise hayatım boyunca başarılı bir çocuk oldum ama hiçbir zaman günü gününe çalışmayı beceremedim. Denemedim de açıkçası.

İlköğretim sonrası 3.Anadolu lisesi olan Mersin Mehmet Adnan Özçelik Lisesinde sayısal bölümdeydim. Dil derslerinde ve sayısal derslerinde başarım beni bu derslere çalışmaya motive etti hep. Ne zaman YGS-LYS maratonu için günü gününe çalışmak gerekti işte o zaman ben çalışmaktan vazgeçtim. YGS sonrası denemelerdeki üstün başarıma rağmen, motivasyon düşüklüğüm ve süreyi yetiştiremediğimden dolayı 40 bini görünce doktor olamayacağımı düşünüp, hedefimi Eczacılık olarak belirledim. Ancak çevremdeki insanların "Seneye girerim ya, bu sene olmaz" cümleleri benim çalışma motivasyonumu iyice bitirmişti. Ben de seneye tekrar hazırlanırım rahatlığıyla LYS için çok fazla çalışmadım yine de sadece denemelere girmeye ve okul ortalamam için çalışmaya devam ettim. Okul ortalamam sayısal bölümde 93'tü. Eczacılık bölümünden hala emin olamıyordum. Gerçekten hayalim o muydu, bilmiyordum bile. Tek bildiğim mühendislik yazmayacak oluşumdu. Hayallerim arasında olmamıştı çünkü sağlık dışında bir alan. Ama her zaman içten içe lider olmak, bir şirket sahibi olmak, saygı görme isteği duyuyordum. Arkadaşlarım arasında da lider olmanın getirdiği bir istekti bu. Babama çalışmaktan bıkıp, masa başı bir iş için hangi bölüm var diye sorduğumda İşletme İktisat cevabını almıştım daha LYS'ye girmeden önce. LYS'de kendimi denemek için sayısalın yanında TM bölümden de kendimi denemek istedim.

Sınav günü geldi çattı sadece kendimi denemeye girdiğim TM bölümünde hiç çalışmadan Edebiyatta çok sayıda soruyu işaretlemiştim. Edebiyat derslerine ilgim ve kitap-yazar ilişkilerini bilmek benim için büyük avantaj olmuştu. Coğrafya derslerini hiç sevmediğim için Coğrafyadan birkaç soru işaretleyip sınavda uyudum. Günler geçti sınav sonuçları gecenin bir yarısı açıklandı. Sonuçlar hiç istediğim gibi değildi. Sayısalda 43 bin, TM'de 34 bin'deydim. Eczacılık gelmediği için tercih yapmak istemiyordum. Bir akrabamız TM'de nerelerin geldiğini katalogdan kontrol etti ve Hacettepe İngilizce İktisat'ı görünce "Kesinlikle tam sana göre meslek Dila! Hem çok iyi bir bölüm hem çok iyi bir üniversite" dedi. O günden sonra tercih için öğretmenlerime danıştım ancak hepsi sayısalda mühendislik yazmamda ısrar ediyordu. Bendeki Ankara sevgisinden dolayı başka şehir tercih etmek bile istemiyordum. Hacettepe aklıma yatınca, bir sene daha çalışmak istemediğimden dolayı hemen tercih ettim. 

Hazırlık senemde İngilizce çok rahattı. Hem bol bol gezdim, hem çevre edindim. Ancak kendi bölümümden hep korkuyordum. Sayısal bölümün egosu hala eziyordu beni içten içe. Mühendislik bölümündekilerin, sizin bölümünüze burun kıvırdığı anda "Ben de lisede sayısaldım!" diye savunmaya geçiyordum kendimi. Ancak işin içinde şöyle bir sıkıntı vardı, benim bölümümü aşağılayan kişi zamanında benim sayısal sıralamamdan çok daha kötü bir sıralama yapmış ve ilk 10'da değerlendirelecek üniversitelerden birinde bile değildi. O gün anladım ki kendimi kimseye karşı savunmama gerek bile yoktu.

İlk seneyi geride bıraktığımda Hukuk, Uluslarası İlişkiler, İşletme, İktisat, Muhasebe gibi bir çok alanda dersler alıyorduk. Ekonomi bir bilim dalıydı ve bu bizi diğer İktisadi İdari Bilimler Fakültesindeki bölümlerden ayıran en önemli özellikti. Mezun olduktan sonra yöneleceğimiz bir çok alan vardı. Ayrıca ben bölümümdeki derslerden çok keyif alıyordum. Hem okul toplulukları, hem yurt dışı-yurt içi gönüllü programlarda görevler aldım. Yurt dışı deneyimi kazanmak ve bunu hayatım boyunca devam ettirebilmek için uluslarası ticaret yapan bir firmada yer almak hayallerim arasındaydı. Hayallerime bir adım daha yaklaşmak için ikinci üniversite programıyla Eskişehir Anadolu Üniversitesinde Dış Ticaret de okuyorum aynı zamanda.

Bununla beraber birçok işi aynı anda idare edebildim.Bölümümden aldığım keyif benim sosyal aktivitelerimde motivasyonumun artmasına sebep oldu hep. Bu sebeple, sınav yoğunluğun yarattığı stresi azaltmak adına sanatsal faaliyetlerle de ilgilendim.

Ve fark ettim ki ben aslında kendime en uygun bölümdeydim.

Hacettepe ve İngilizce İktisat'a dair aklınızda ne varsa hepsi için bana danışabilirsiniz :)

3 yorum:

Unknown dedi ki...

hazırlık eğitimi nasıl ingilizcesi kötü olan biri kendini geliştirebilir mo

Unknown dedi ki...

heyyö sorularım var ulaş banaa

yusuf_ekerbicer@hotmail.com

M dedi ki...

Ben de sizin gibi hacettepe düşünüyorum önerir misiniz mezunları nerelerde çalışıyor iş bulma olasılığı var mı?

Yorum Gönder